Kara Delikler

Merhaba, uzay severler. Bugün kategorimizi şenlendirecek konu Kara Delikler: onlar son zamanların en büyük gizemi, soru işareti. Çok merak edilme sebepleriyse onlar hakkında neredeyse hiçbir bilgiye sahip olmamamız. Hawking’in ufkumuzu açtığı bu konu üzerine detaylı araştırmalar yapmak ve somut delillere ulaşmak için uluslararası düzeyde bir proje geliştirildi: Ufuk teleskobu projesi. Dünya’nın farklı kıtalarından ve farklı ülkelerinden seçilen bilim insanlarıyla çalışmalar yapıldı.

Gelin kara delikleri gözlemleme aşamalarımızı daha anlaşılır olması için madde madde yazalım.
• Dünya’nın farklı ülkelerine konumlandırılmış 40 farklı teleskopla gözlemler yapıldı.

• Bu çok gelişmiş teleskopların her birinin karakteristik özellikleri de birbirinden farklı.

• Her birinden toplanan veriler, zaman düzeltmeleri ve diğer dönüşümlerle birbirlerine eş zamanlandı.

• Gördüğümüz bu görüntü de hepsinden alınan verilerin yapboz gibi birleştirilmesiyle elde edildi.

• Bu proje için 44 milyon avroluk yatırım yapıldı.

• Ufuk Teleskobu Projesi (Event Horizon)'nin amacı kara deliği kanıtlamaktı.

• Bu işlemler yapılırken objektif olmak amacıyla Dünya'nın farklı yerlerinde farklı ekiplerce ayrı ayrı teyit edildi.

• Bugün fotoğraflanan, bizim galaksimiz dışındaki M-87 galaksisinin çekirdeğinde yer alan bir kara deliğe ait.

Görüntünün anlamına gelecek olursak eğer:

• Ortadaki siyah nokta kara delik. Etrafındaki maddelerse gaz ve tozdan oluşan bulutsular.


• Etrafında yer alan bu bulutsuların yani parlaklıkların dönüş yönü saat yönü olarak tespit edildi.

• Kara deliğin dönmesi ya da çevresindeki maddelerin dönmesi ya da ikisinin birden dönüyor olabileceği belirtildi. Çünkü bu konuda net bir sonuca ulaşılamadı.

Bu sonuçların önemli olma sebebi: Einstein'nin İzafiyet Teorisi ve Genel Görelilik Kanunun, ispatlanmış olması.

Yani bu ihtimaller silsilesi teorik fizikten deneysel bir bilime dönüştü.

Peki bizim galaksimiz dururken neden gidip M-87 isimli bir galaksinin çekirdeğinde yer alan kara deliği fotoğrafladık?

Çünkü oradaki kara delik bizim galaksimizinkinden 1000 kat daha büyük, bu sebeple gözlemlemek nispeten kolay oldu.
 

İkinci sorumuz şu: Kara delik’in varlığını neye dayanarak tahmin ediyorduk?

Kızılötesi dalgalar yollayarak, şimdiyse elektromanyetik dalgaların en küçük birimi olan fotonların yakalanmasıyla bunu ispatlamış olduk.

Son olarak ekleyelim, bu görüntünün hareketli videosunun da yapabileceğinin mümkün olduğunu belirttiler ve bu keşiflerle alakalı 6 makale için çalışma yürüttüklerini açıkladılar.

Hawking'in bu konudaki sözleriyle noktalayalım:

"Kara delikler resmedildikleri kadar siyah değildir. Onlar bir zamanlar düşünüldüğü gibi ebedi hapishaneler değildir. Kara deliklerin içinden bir şeyler, hem dışarı hem de başka bir evrene geçiş yapabilir. Yani kendinizi bir kara deliğin içindeymiş gibi hissediyorsanız, asla pes etmeyin, çıkış yolu vardır.”

- Stephen Hawking

Bir sonraki uzay yazımızda görüşmek üzere, hoşça kalın!